1988 yılında, Ermenistan'dan kovulan Azeri mülteciler tarafından,
Sumgayıt kentinde yaşayan Ermeni sakinlerini hedef alan bazı protestolar
gerçekleştirildi. Bu hareket Ermenistan'da Azerilerin katledilmesi ve 250.000
den fazla Azeri'nin zorla göç ettirilmesine karşı oluşan bir tepkiydi.
Kayıtlara göre 26 Ermeni ve 6 Azeri bu olaylarda hayatını kaybetti.
Karabağ Savaşı esnasında 25 Şubat'ı 26 Şubat'a bağlayan gece
(1992) Azerbaycan'ın Hocalı kasabasında, Ermeni güçleri tarafından 106'sı kadın
83'ü çocuk olmak üzere 613 Azeri vatandaşı öldürüldü. Bu resmi açıklamalarda
verilen sayıdır. Ancak savaştan önce 2.605 aile yani 11.356 kişinin Hocalı'da
yaşadığı ve katliam sonrasında Hocalı Kasabası'nın tamamen ortadan kaldırıldığı
da elimizdeki bir diğer bilgi. Bu 11.356 kişiden kaç tanesi kaçabildi, kaç
tanesi öldürüldü bilmiyoruz ancak resmi rakamlara göre bulunan ceset sayısı
613. Burada da yine Ermeni Tehciri'nde olduğu gibi insanların buharlaşması sorunuyla karşı karşıyayız. Bu kadar
insan ölmediyse nerede, öldüyse cesetleri nerede?
Karabağ Savaşı'nda komutanlık yapmış olan şimdiki Ermenistan
Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan ve diğer bazı komutanlar tarafından katliamın
Ermeni güçler tarafından yapılan bir intikam olduğu açıklanmıştır. Ayrıca
Karabağ hareketi içersinde önemli isimlerden biri olan Zori Balayan Ruhumuzun
Canlanması adlı kitabında o dönemde Azerbaycan Türklerine yapılan zulümden
şöyle bahsetmektedir.
Biz arkadaşımız Haçatur'la ele
geçirdiğimiz eve girerken askerlerimiz 13 yaşında bir Türk çocuğunu pencereye
çivilemişlerdi. Türk çocuğunun bağırış çağırışları çok duyulmasın diye,
Haçatur çocuğun annesinin kesilmiş memesini çocuğun ağzına soktu. Daha sonra
bu 13 yaşındaki Türk'e onların atalarının bizim çocuklara yaptıklarını
yaptım. Başından, sinesinden ve karnından derisini soydum. Saate baktım, Türk
çocuğu yedi dakika sonra kan kaybından öldü. İlk mesleğim hekimlik olduğuna
göre hümanist idim, bunun için de Türk çocuğuna yaptığım bu işkencelerden
dolayı kendimi rahatsız hissetmedim. Ama ruhum halkımın yüzde birinin bile
intikamını aldığım için sevinçten gururlanırdı. Haçatur daha sonra ölmüş Türk
çocuğunun cesedini parça parça doğradı ve bu Türkle aynı kökten olan
köpeklere attı. Akşam aynı şeyi üç Türk çocuğuna daha yaptık. Ben bir Ermeni
vatansever olarak görevimi yerine getirdim. Haçatur da çok terlemişti, ama
ben onun gözlerinde ve diğer askerlerimizin gözlerinde intikam ve güçlü
hümanizmin mücadelesini gördüm. Ertesi gün biz kiliseye giderek 1915'te
ölenlerimiz ve ruhumuzun dün gördüğü kirden temizlenmesi için dua ettik.
Ancak biz Hocalı'yı ve vatanımızın bir parçasını işgal eden 30 bin kişilik
pislikten temizlemeyi başardık.
Belki de insanlar parçalara ayrılıp köpeklere yedirildiği için yada parçaları bir araya getirilip ceset denilebilecek hale sokulamadığı için sadece 613 kişinin ceseti bulundu ve resmi rakamlar buna göre hazırlandı. Burada -Zori Balayan'ın kitabından alıntıladığımız parçadan da anladığımız üzere- bir ırk'a kasıtlı olarak saldırı söz konusudur. Bu yüzden Hocalı katliamı Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesinin soykırım tanımına uygundur. Hocalı katliamı bir soykırımdır. Sebepleri eskilere dayanan ve o sebeplerle hiç alakası olmayan insanlara ödetilen bir bedeldir. |
Kaynakça:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder