Öğrenci evinde menemen, makarna,
yumurta yenir tabusunu çoktandır yıkmıştım ben. Fırında sebzeli tavuk olsun,
mantar sote olsun, brokolili kereviz olsun. Böyle bir öğrenci evimiz var.
Geçenlerde muzlu çikolatalı kup yaptım, isminin afili durduğuna bakma muzlu
pudingle çikolatalı pudingi üst üste döküyorsun kâseye, bütün olayı bu. Sonrasında
bir köstebek pasta tecrübemiz oldu ki nasıl olup da güzel pişti hala
şaşırıyorum çünkü fırınımız fotoğrafta görülmekte olup, Eminönü’nden 50 liraya
alınmış bir külüstür.
Özel bir ilişki var aramızda demek ki bir tek ben pişirince yanmıyor kekler, börekler. Hafta sonu Tuzla pazarına gittim. O bal kabakları öyle içli seslendiler ki bizi al, bizi al diye, dayanamadım. Böylece bir kabak tatlısı deneyimimiz de olmuş oldu. Aslında tarifi çok kolay da başında bekleyeceksin, yok taşmasın, yok dibi tutmasın. O kısım biraz naneli, bizim mutfağın evin “cold spot”ı olmasından mütevellit. Artık tarife geçsem iyi olacak.
*2 kilo soyulmuş dilimlenmiş bal kabağı
*4-5 su b. Şeker
*1/2 su b. Su
*1 su b. Ceviz içi
Bunları orta harlı ateşte nazlı nazlı pişiriyoruz en az 1
saat belki de 1,5 saat. Başında bekliyoruz ki fokurdayıp, taşıp, ocağımızı
batırmasın. Sonra bir servis tabağına alıp dövülmüş cevizleri üstüne boca
ediyoruz.
Ben yine başında beklemedim son dakikada mutfaktan kötü kokular
gelmeye başladı, servis tabağına alırken korkudan 3,5 atıyorum dipte 2 parmak
yanık kabak olacak diye. Hayır, kabakların ziyan olmasını geçtim, yanık tencere
yıkamaktan illallah geldi artık. Neyse ki sadece dibi tutmuş çok az. İşte
bir mutfak macerası daha böyle son buldu, hem daha ıspanak pişireceğim akşam
yemeğine. Neticede tatlı karın doyurmuyor okuyucu.
Whoa! Thіs blog looκs exactly like my old onе!
YanıtlaSilIt's on a entirely different subject but it has pretty much the same layout and design. Excellent choice of colors!
Also visit my site SEOPressor