Biz insanlar sürekli olarak birşeyler istiyoruz. Başarılı olmak istiyoruz, ünlü olmak istiyoruz, genç kalmak istiyoruz, sevmek istiyoruz, sevilmek istiyoruz... Daha pek çok şey istiyoruz. İşin özünde tüm bunları "mutlu olmak" adına istiyoruz. Yani mutluluğu kovalama hakkı da denilen şeyden dolayı, nedir o, içgüdü mü desem...
Gözlemlediğim kadarıyla bazıları ihtiyacı olduğu için istiyor, bazıları da sevdiği için. A kişisi bir kalem istiyor çünkü yazmak için bir kaleme ihtiyacı var B kişisi ise "o" kalemi istiyor çünkü onu sevmiş. Söz konusu bir kalem almak olduğunda işler o kadar yaralayıcı değil amaaa bazı insanlar evlenmek istiyor çünkü bir eşe ihtiyacı var bazıları ise evlenmek istiyor çünkü eşi olmasını istedikleri kişiyi sevmişler. İşte bu tarz noktalarda istemek sarpa sarıyor. İhtiyaçlarla ihtiraslar birbirine karışıyor.
Bana kalırsa sırf ihtiyacın olduğu için birşeyleri istemek bir bakıma zayıflık ve evet, insan zaaflarıyla var. Ama sadece sevdiği yada hoşuna gittiği için birşeyleri istemek... Ben buradan katıksız bir bencillik kokusu alıyorum.
Her zaman derim, demeye de devam edeceğim. Bütün bunları mutlu olmak adına yapıyorum, dahasını da yapabilirim. Mutluluk benim için ne şan, şöhret ne para, pul ne de iş, aş. Mutluluk benim lugatimde iç huzuru ve kafa rahatı demek. Eğer yaşamımda birşeyler beni rahatsız eder ve huzurumu kaçırırsa kendimi değil, o "birşeyleri" değiştiririm.
Mutlu olmak için istemek demiştim. Ben mutlu olmak için ihtiyaç duyduklarımı değil sevdiklerimi istiyorum ve herşeyden taviz veriyorum ama kendimden veremiyorum. Evet, bencilim de...
H.K.Ş
30.07.09