11 Eylül 2010 Cumartesi

güya bayram ya

yaaar bana bi eğlence medeeeet!

yahu! ben yanlış mı biliyorum yoksa bayramlar tatil, eğlence ve sosyalleşme zamanı değil mi? neden benim ellerim su topladı peki?



tahmin yaptıysanız muhtemelen doğru, evet bugün evde yine çalışma vardı. fakat bu sefer çalışmamız ağır ve eziyetli değil, sinsiydi.

sinsi iş nasıl olur?
biri 10 biri 8 yaşında iki kardeşim var. bu insan yavrularının bir yaşam alanı var ki biz buna çocuk odası diyoruz ve bilinir ki mütemadiyen dağınık olur bu mekanlar. bugün çocukların kütüphanesini temizleyip düzenleme ve okudukları kitapları doğuya göndermek için kolileme işi vardı. yalnıız çocuk kütüphanesi deyip geçmeyin, benim 7 yaşımdan kalan kitaplarım bile gıcır gıcır duruyor hala. haliyle biraz zor bir iş oldu. sonra kalemleri de açalım hepsi düzenli olsun dedik vee bu noktada hain kalemtraşın ihanetine uğradık. çünkü ben yıllardır kalemtraşla kalem açmamışım. 50-60 kalemi 5 dk.da açmaya çalışınca el su topladı. çok sinir bozucu.

bir de bugün geçenki tahinli cevizli çöreğin sahicisini yaptım. evde yufka yoktu, çıkıp almaya da üşendim. mayalı hamurdan yaptım çörekleri. tarif biraz uydurmasyon oldu, birkaç kez deneyip oturtmam lazım.

dün 3 kuzen 2 de bizim çocuklar eder 5 çocuk bi de biz 3 büyük sinemaya oyuncak hikayesi 3'e gittik. hala aynı müzik. "dostuuunum ben senin la la la" :) çok şekerdi. :)



bu aralar elimde bir kitap yok. eğlenceli fakat gereksiz romanlar serisinden "judith mcnaught - sana ihtiyacım var" ve sıkıcı ama gerekli kitaplardan "victor terras - dostoyevski'yi okumak" sırada bekleyenler.

1 yorum: