13 Ocak 2010 Çarşamba

tıkanık halim

Dudaklarımın ucuna kadar tıkanmış haldeyim. Kafam karışık, bunaldım, bıktım ve çok sinirliyim. Hepsi bu tıkanıklığı daha da korkunç hale getiriyor. Yazmak istiyorum tıkanıyorum, konuşmak istiyorum tıkanıyorum, gülmek istiyorum, çalışmak istiyorum. Tıkanık bir musluktan farkım yok. Ağlamak istiyorum.. Olmuyor, tıkanıyorum. Sanki pamuk tıkılmış bez bir bebeğim. Sanki ben yaşamıyorum, benim yerime benim gibi görünen bir kukla oynuyor hayatımı.

Sadece tek bir damla daha gerekiyor çer çöpün su yolundan çekilmesi için. Patlamaya yakın olduğumu hissediyorum ama aynı zamanda korkuyorum bu patlamadan. Arkasından gelecek huysuzluğumdan, sinirimden, en çok da toparlanamamaktan korkuyorum. Afyonumun patlamasından, devrelerimin tamamen yanmasından korkuyorum. Bu zamana kadar 3-5 devre yaka yaka ilerledim, hiçbiri hayati değildi. Bu sefer komple zıvanadan çıkmaktan korkuyorum.

Ne çok korkuyorum. Nasıl da sinirliyim.. Bir türlü konuşamayan, bu yüzden sürekli huysuz 3 yaşında çocuklar gibiyim. Konuşamıyorum mu demişim? Hayır konuşuyorum. Derdimi anlatamıyorum demeliymişim...

4 yorum:

  1. canım benim ya...
    gel yarın çözcem ben seni...

    seni seviyorum ve senle dertleniyorum inan ki...

    benimle birlikte ağlamayı beceren tek dostum sensin, yarın benimle birlikte gül istiyorum.

    YanıtlaSil
  2. Kübü derdini anlatamama konulu bu yazıda derdini çok güzel anlatmışsın aslında biliyor musun,içten ve etkili.ama yine de umarım mutluluk saçan yazılarını okuruz bundan sonra (kalp)

    YanıtlaSil
  3. Kübü derdini anlatamama konulu bu yazıda derdini çok güzel anlatmışsın aslında biliyor musun,içten ve etkili.ama yine de umarım mutluluk saçan yazılarını okuruz bundan sonra (kalp)

    YanıtlaSil